Jean Claude Camille François Van Varenberg 1960 yılında, Belçika'nın Brüksel şehrinde doğmuş. 10 yaşında uzak doğu dövüş sporlarına sardırmış, karate, kickbox gibi çeşitli sporlarla yıllarca uğraşmış. 1982'de Amerika'ya taşınmış ve bizim bildiğimiz Hollywood yıldızı, tekme atan Van-Damme doğmuş. Hatta "Sınav" filminde uluslararası meşhur bir hırsızı oynamak üzere Türkiye'ye de gelmişti kendisi. Son olarak Expendables'ın 2. filminde düşman olarak gördük kendisini. 3. filminde tekrar düşman olarak gelecekmiş söylenene göre.
Yıl 2008'de, Fransız-Tunuslu bir yönetmenin filminde başrolü oynar Jean Claude Van Damme. Bu başrol büyük ihtimalle kendisi için baya önemlidir, çünkü filmin adı direk aktörün kendisinden geliyor; JCVD. Filmimiz zorlu kişisel problemler yaşayan yıldızın dinlenmeye, belki de yeni bir başlangıç yapmaya ülkesine, evine dönüşüyle başlıyor. Bir yandan yeni oynadığı filmlerin kötülüğü, bir yandan menejerinin ona yeni film bulmak konusundaki başarısızlığı, bir yandan çocuğunun velayet davası derken iyice yıpranmıştır Van Damme. Üstelik ülkesine döndüğünde kredi kartlarının hiçbiri çalışmamaktadır ve verdiği bir çek karşılıksız çıkmıştır. Hesabının olduğu bir bankaya gidip sorunlarına bir çözüm arar. Van Damme bankaya girdikten bir süre sonra bankada silah sesleri duyulur. İçeri girmeye çalışan polisi Van Damme pencereden "git buradan!" diye uyarır. Belçika'nın göz bebeği, gururu, aktörü Van Damme, bir bankayı soymaktadır!
Film, Van Damme'ı içeren bir soygunu anlattığından dolayı suç filmi yapısında bir çeşit komedi filmi olarak nitelendirilebilir. Filmi bir suç filmi parodisi olmaktan alıkoyan ise sahip olduğu gerçekçilik tadı ve duygusal sahneleri. Hele ki Van Damme'ın monolog yaptığı bir sahne var, bir an filmden kopartıp Van Damme'ın iç dünyasına (belki gerçek, belki kurgusal) götürüyor bizi. Her kesimden Brüksel'linin Van Damme'ı karşılarında görünce verdikleri tepkiler de hep duyduğumuz (ya da bazılarının şahit olduğu) ünlü gören insan tepkileri (göründüğünden daha kısaymış, Van Damme tekme atsana, seninle bir fotoğraf çektirebilir miyiz, televizyonda daha nazik biri gibi gözüküyor...).
Dürüst olmak gerekirse ben bir Van Damme hayranı sayılmam. Oynadığı filmlerden en meşhur olanlarını izlemişimdir ama hatırlamıyorum bile. Türkiye'de çekilen "Sınav" filmi bile benim için Van Damme'dan çok güzel müzikleri ile hatırlanır. Fakat kendisiyle, Amerika'da çektiği filmleriyle, hayatındaki başarısızlıklarla (bir kısmı bile bir yandan doğruysa) bu şekilde dalga geçebilmiş, bir film malzemesi haline getirmiş olması bence büyük bir başarı. Karate yeteneğini sonuna kadar kullandığı, bol dövüşlü filmlerini bilenler için, aktörlük yeteneğini daha üst seviyede kullanmış olduğu bu film bence bulunmaz bir değer. Van Damme'ı ucundan kıyısından tanıyan, bilen hemen hemen herkese zevkli vakit geçirtebileceğine inandığım bir film JCVD.