Bir ODTÜ Geleneksel Rock Şenliği serüvenini daha dün akşam başlattık. Yani ODTÜ MT (Müzik Toplulukları) başlattı, biz hemen hemen her yıl olduğu gibi seyirci olarak yerimizi aldık. Bu sene konser takvimi açıklandığı anda bende büyük bir heyecan yaratmıştı çünkü gerek her günün son grubu, gerekse de ön grupların çoğu sahnede dinlemeyi çok izlediğim gruplardı. Yan taraftaki listede görüyorsunuz zaten, ne kadar başarılı bir liste olduğu, dinleyenin zevklerine göre değişir tabii; ama benim açımdan baya heyecan verici bir program. Tabii geçen senenin şenliği Korhan Futacı, Yasemin Mori ve ön grupları ile yine güzel bir şenlik yaşatmıştı bize. Bu senenin en büyük sıkıntısı artık çalışıyor olmak oldu. Geçen senelerde rahat rahat dinliyorduk; oysa bu sene ilk konserin başlangıç saati de son konserin bitiş saati de önemli bir hal aldı. Biletleri satan çocuğa konser saatlerini sorduğumda kapının 4'te açılacağını, son grubun da büyük ihtimalle 8 civarı çıkmasını beklediklerini; ama konserlerde illa ki sarkma olacağını söyledi. Hal böyle olunca bizde hesaplamalar başladı, saat 6'da ODTÜ'de olabilsek, ilk gurubu kaçırmış olsak, bir şeyler atıştırsak... Aynı bu şekilde de başladık ilk güne. Saat 6'da bir şeyler atıştırıp Mimarlık Anfisi'ne geçtik. En azından ikinci gruba yetişmiş olmak istiyorduk çünkü ikinci grup post-rock tarzları ile Türk rock grupları arasında ayrı bir yerleri olan Kafabindünya'ydı. Tabii Rock Şenlikleri geleneğini bozmadı, saat 6'da gittiğimizde hala daha kapı açılmamıştı. Saat 7 gibi kapı açıldı, saat 7.30 gibi ilk grup Mutrib sahneye çıktı.
Saykedelik tarzları ve başarılı arka plan görselleri ile baya göz dolduran bir gruptu Mutrib. Solist ablamız Gülşah Erol şarkı aralarında kısa sohbetlerle sıcak bir ortam kurdu. İlginç bir şekilde seyirci bu konuşmalara zaman zaman tepkisiz kaldı. Kendisi de son şarkılara doğru anlattığı bir anısında bir ön grup olarak yer aldıkları konserde seyircinin tepkisizliğinden bahsederek biraz da bu konuyu gündeme getirdi gibi. Dediğim gibi, ilgi hakeden bir grup Mutrib; fakat sahnenin ses sisteminden kaynaklı olduğunu sandığımız bazı aksaklıkları oldu. En önemlisi solistin sesi çok az duyuldu. Şarkı sözlerini ben büyük ölçüde anlayamadım zaten, yer yer ise tamamen duyulmaz oldu. Ki güzel de bir sesi vardı duyabildiğimiz kadarıyla. Bir de zaten tam takım müzisyen bir arkadaşımızmış kendisi; geçen sene On Your Horizon'la birlikte sahne almış (geçen sene de çellosuna hayran kalmıştık), aynı zamanda Gevende ve Kafabindünya'nın albümlerinde de bazı şarkılarda yine çellosuyla yer almış. Zaten Kafabindünya sahneye çıktığında kendisi çellosuyla tüm konser boyunca eşlik etti gruba. Kafabindünya, sözsüz, post-rock tarzlarıyla seyirciyi baya etkilediler. Bizim çevremiz baya konser boyunca kafa sallayan gençlerle doluydu. Eski (ilk albümden), bildiğimiz parçalar çello eşliğinde baya güzel bir hal aldılar. İlk albüm sonrasında bestelediklerini söyledikleri, benim ilk defa duyduğum parçalar da baya güzeldiler. Keşke o şarkılardan bir tanesinin içine "daha dün annemizin"i yerleştirmeselermiş, bence şarkının büyüsünü baya bozdu o kısım. Onun dışında baya coşkulu, güzel bir konser oldu Kafabindünya'nın konseri.
Gevende, ilk defa 2007 yılında sahnede izlediğim bir gruptu. Ondan sonra da bir daha sahnede izlemeye fırsatım olmamıştı zaten. O senelerde de ben çok bilinçli değildim; Barışarock'da gündüz çevrede dolanırken denk gelmiştim kendilerine. Onlar da biraz konser konusunda tecrübesizmiydiler, yoksa tamamen benim çocukluğuma mı denk gelmişti bilemiyorum, o kadar çok etkilenmemiştim müziklerinden. Tabii konserlerdeki ses sistemi, albümdeki kaliteye büyük çoğunlukla yaklaşamadığından bütün olarak kavrayamıyorsunuz bazen müziği. Ne zaman ki Gevende'nin ilk albümünü aldım, adamların müziklerinin zenginliğini, doluluğunu tamı tamına hissedebildim. Şarkılarının büyük çoğunluğunun sözsüz olması, daha doğrusu sözlerinin anlamsız olması, vokalin de bir çeşit enstrüman gibi kullanılması kendinizi müziğe daha bir kaptırmanızı, daha bir içine girmenizi sağlıyor. Bunca yıl oldu, ben yıllardır albümlerini bıkmadan, zevkle dinlediğim Gevende'yi ilk defa seyircileri olarak dinleme fırsatı buldum. Çok da güzel bir konser oldu Gevende'ninki. Albümlerindeki tarzdan biraz daha sert bir tarzda çaldılar parçalarını. Seyirciyle sürekli, her şarkı arasında sohbet halindeydiler, özellikle bas gitaristin "ben siz ODTÜlülerin baya hayranıyım. Gazetelerden, haberlerden takip ediyoruz sizleri. Türkiye'de bir şeyler olacaksa bunu sizler yapabilirsiniz" sözleri büyük bir heyecan ve sevinç dalgasıyla karşılandı. En güzel şarkılarıyla bize enfes bir akşam yaşattılar ve böylece 18. ODTÜ Rock Şenliği, amatörlükleriyle, yüksek enerjisiyle, kimi zaman sesini yükselten birkaç zevzeğiyle, harika mimarlık anfisiyle, başarılı programıyla, ODTÜ ruhunu takdir eden ve onu paylaşmaktan zevk aldığını seyircisine hissettiren müzisyenleriyle bir kez daha başlamış oldu.
Kafabindünya'dan -çello eşliğinde- Binlerce Özür: http://www.youtube.com/watch?v=jDySSFaeFAk
YanıtlaSil