"Geldiler, çünkü korkanı vardı, korkmayanı vardı, mutlusu vardı, mutsuzu vardı. Herkesin bir sebebi vardı. Bir şey bulmaya, ya da bir şey elde etmeye, bir şey kazıp çıkarmaya ya da gömmeye geliyorlardı..."
"Mars Yıllıkları"; bilimkurgu ve distopya tarzında hikayeleri ile büyük bir efsane olmuş, birkaç ay önce vefaat eden Amerikalı yazar Ray Bradbury'nin ilk kitabı imiş. Bradbury hikayeleri 1940'larda yazmaya başlamış, kitap 1949'da basılmış. Kitapla ilgili birkaç kısa, turistik bilgi: Ruslar kitaptan esinlenerek 1988 yılında bir film çekmişler. Sanıyorum ki 1960'larda Amerika'da bir opera uyarlaması olmuş. Bazı hikayeler radyoda, bilimkurgu kuşağında okunmuş. Bazı televizyon programları, bazı hikayeleri televizyona uyarlamış. Aynı zamanda yine bazı hikayelerin çizgiroman uyarlamaları çıkmış.
Nedir peki Mars Yıllıkları? Hikayemizde Mars, üstünde yaşam olan bir gezegendir. Hatta üstünde çok eski bir uygarlık vardır. "Haziran 2011: ve ay hala ışıldıyordu" öyküsündeki bir arkeologun keşiflerini geminin kaptanına anlattığı kısımlardan öğrendiğimiz üzere, insanlıktan çok daha gelişmiş bir uygarlıktır Marslılar. İnsanların uzay yolculuğuna çıkmaya başladığı bir gelecekte (daha doğrusu günümüz-geleceği denilen bir gelecekte - geleceği tasvir eden bir bilimkurgu romanının tasvir ettiği geleceğin tarihinin gelmesi-) başlar hikayeler. Kitabı 3 bölümde değerlendirmemiz mümkün: İlk bölümde astronotlar Mars'a varırlar. İkinci bölümde yerleşimciler Mars'a varırlar ve Mars üzerinde dünyadaki hayatın bir gölgesi başlar (Kitabın arka kapağından aldığım, Ağustos 2001: Yerleşimciler bölümünde geçen paragraf bu bölümün başlangıcı sayılabilir). Üçüncü bölüm hikayelerinde ise Dünya'da devam etmekte olan savaş, insanlığın kendisini ve Dünya'yı yok etmesine doğru gitmektedir. Mars'ta yaşayan Dünyalılar, Dünya'ya roketlerle geri dönerler. Yani kısacası tam bir giriş, yerleşme, çıkış hikayesi "Mars Yıllıkları".
Hikayeler, ne kadar Mars'ta ve gelecekte geçse de başka yazarlardan okuduğumuz, ilginç bilimsel gelişmeler, ilginç uzaylılar ile hayalgücünün sınırlarında bilimkurgu öyküleri sayılmazlar. Arada Marslılar geçse de, bazı bilimsel icatlar hayal etse de hikayeler dünyalı insanların, dünyalı bakış açılarının, dünyalı mantıkların, dünyalı ilkelliğin, dünyalı egonun yani çok yabancı olmadığımız bir ortamın hikayeleri. Dolayısıyla bilimkurgunun çok hayranı olmayan insanların bilimkurgu okurken yaşayacakları sıkkınlık, ilgi kaybı bu hikayelerde çok fazla mevcut değil.
Öykülerin arasında beni en çok etkileyenler "Usher II" ve "Yağmurlar Çiseleyecek" öyküleri oldu. Usher II için "Fahrenheit 451" in oluştuğu hikaye de diyebiliriz sanırım. Bir çeşit Edgar Allan Poe'ya saygı duruşu olan hikaye, kurgu-fantazi hikayelerin yasaklandığı, her türlü kurgu-fantazi kitaplarının toplanıp yakıldığı bir geçmişe sahip. Öyle ki yeni nesil artık Poe'yu bilmeyerek büyümüş, Poe'nun hikayelerine yapılan göndermelere boş boş bakarak karşılık verir olmuş. Bir kitap, kurgu, fantazi aşığı milyarder Mars'a gelir, Poe, vampirler, cadılar, hayaletler ve daha bir sürü hayranı olduğu objelerle süslenmiş bir ev inşa ettirir kendine. Fakat her türlü kurgu-fantazi yasaklanmıştır ve bürokrasi Mars'a da gelmiştir. Yetkililerin Usher II evini yıkmaları an meselesidir. Kitapta açık ara beni en çok etkileyen hikaye "Yağmur Çiseleyecek" hakkında azından bile bilgi vermek istemiyorum. Çok özet bir şekilde, Dünya'daki nükleer savaş sonunda geçen hikaye, savaşın yıkımını savaştan ve yıkımdan hiç bahsetmeyerek anlatıyor. Bradbury'nin tüm hikayelerinde var olan mizah duygusu, mizahi yaklaşım bu hikayeyi gerilim yüklü bir trajediye büründürüyor.
"Fahrenheit 451" i saymazsak; Bradbury'nin, yakın zamanda çıkan "Resimli Adam" ile birlikte en çok beğenilen kitabıymış diyorlar "Mars Yıllıkları" için. Hem bilimkurgu açısından yapı taşı tadında bir kitap olması nedeniyle (1950'de yazmış adam, bazı yerlerde bunu hatırlamak insanı baya şaşırtıyor) bilimkurgu severler için, hem de bilimsel ayrıntıların çok fazla ve yorucu olmamaları dolayısıyla kurgu-roman severler için baya uygun bir kitap "Mars Yıllıkları". (Tabii Bradbury'nin iyi bir Amerikalı olduğunu unutmamak lazım; aksi taktirde Mars'a gidebilen tek devletin Amerika olması gibi bazı ayrıntılar can sıkabilir)
Bradbury hakkında ekstra bilgi; kendisi Fahrenheit 451'i ilk olarak Mart - Nisan ve Mayıs 1954 Aylık Playboy Dergisi sayılarında yayınlamıştır.
YanıtlaSil