14 Ekim 2012 Pazar

Caspian - Waking Season


Hazar Denizi görmek istediğim yerlerden biri. Dünyanın en büyük gölü biliyorsunuz, hatta insaların yüzü olmamış oraya göl demeye, deniz demişler; ama konumuz bu değil. Konumuz diğer Caspian.

Caspian 2004 doğumlu, Amerika kütüklü, instrumental bir post-rock grubu. Kendilerini biz, 2011 Nisan ayında Belçika - Zottegem'de düzenlenen nezih DunkFest!'te tanıdık. Festivalde Caspian'a kadar her şey normal ve güzel gidiyordu, ki Caspian inanılmaz sahne performansı ve mükemmel albümü Tertia ile bizi darma duman etmişti. Güzel ışıklandırma ince düşünülmüş haylazlıklar seyircinin tam beğenisini toplamıştı ki benim için hala 2011 DunkFest!'in en iyi grubuydu Caspian, God is an Astranout falan hikaye gelmişti. O günden beri Tertia albümünü zevkle dinliyorum Ankara sokaklarında. 

Caspian'ın en net özelliklerinden biri durdukları yeri ve çevresindeki grupları iyi bilmeleri. Godspeed you Black Emperor, Sigur Ros ya da Mogwai gibi gruplardan esinlendiklerini veya etkilendiklerini açık açık belirtmekle beraber, 4 gitar kullanmak gibi değişik tarzlarıyla da, sayılan diğer grupların arkalarından gitmediğini de dinleyiciye farkettirmeden geçmiyorlar. 

Waking Season Caspian'ın en yeni albümü, çok taze. Uzun zamandır bu albümü bekliyordum, zira albüm çıkmadan önceki yaptıkları açıklamalarda olayın biraz daha yumuşak olacağını; ama karanlık ve heyecanlı taraflarını da koruyacaklarını belirtmişlerdi. Uzun zaman geçti, albüm sonunda geldi. 


Ve bence tam dediklerini yapmış Caspian. Dediğini yapan gruba saygım sonsuz. Ağırdan alan Waking Season, Caspian'ın şekil değiştirmesinin ilk adımlarını bize verir gibi. Yavaş yavaş başlayan albüm, kendilerine haz 'eko' tarzlarıyla çekiç gibi vuruyor dinleyiciye. Ara ara nefes alırken, genel çerçevede temposunu sürekli değiştirerek hiçbir şekilde sıkmıyor ve her parçayı favori olabilecek şekle sokuyor adeta. Dönüşümün ince dokunduğu, heyecanın alttan alttan verildiği bu albümün en güzel yanı da belki yine outro şarkının mükemmel olması. Caspian DunkFest!'te Tertia'nın bitiş parçası Sycamore ile harkulade bir şov gerçekleştirmişti; parçanını sonlarına doğru davulun ağır basmasıyla gitaristler sırayla gitarları bırakıp 5 kişi birden davul çalmaya başlamışlardı, kendimizden geçmiştik. Aynı şekilde bu albümün de son şarkısı 'Fire Made Flesh'  bitiş konseptine çok uygun, parça ile şık bir konser bitişi yapacaklarını düşünüyorum.

Postrock denince benim gözümde ilk akla gelen isimlerden biri olması gereken, bilinmiyorsa kesinlikle şans verilmesini önerdiğim tatlı mı tatlı bir grup Caspian. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder