Elif Çağlar ne zaman bu kadar sevdiğimiz bir sanatçı haline geldi hatırlamıyorum. Kendisini benim ilk dinleyişim sanırım Akustikhane'nin ilk sezonunun ilk bölümlerinden bir tanesindeydi. "You Got Me" ya da "Killing Me Softly" gibi bilindik şarkılara yorumları ile sesini, tarzını beğendiğimi hatırlıyorum. Ceylan Ertem ile "Cadı Avı" programının 2. bölümü, Serbest Müzisyenler Derneği'nin 2. konseri tanıtımı gibi çeşitli programlardaki röpörtajlarını izledikçe hem harika sesi, hem de alçakgönüllü, sempatik tavırları sayesinde takip ettiğimiz bir sanatçıydı (Doğa İçin Çal projesinin 3. videosunda araya "Çayelinden Öteye" türküsünde araya jazz solosuyla girişi de bence baya güzeldi). Yaklaşık 1 yıl sonra Akustikhane'nin 2. kere konuğu olduğunda ise benim için çoktan kaçırmak istemediğim bir isim olmuştu bile. 2011 yılının başında çıkardığı ilk albümünü ilk aldığım günden beri severek dinlerim. "Circus Love" isimli şarkısına çektiği, stop-motion animasyon tarzındaki albümünün ilk klibi de aynı şekilde sıkılmadan tekrar tekrar izlenecek bir kliptir.
Türkiye'ye temelli döndüğümden beri beklediğim konserlerden bir tanesiydi Elif Çağlar'ın Ankara konseri. Saat 12'de başlayacağı söylenen konsere biz her zaman yaptığımız gibi erken gittik ve IF her zaman yaptığı gibi bizi hayal kırıklığına uğrattı, konser başladığında saat 12.30'u geçiyordu. IF'teki etkinlikler internette belirttiği saatlerden ya erken başlar, siz konsere geç kalırsınız; ya da geç başlar, saatlerce ayakta beklersiniz, konser başladığında enerjinizin yarısı tükenmiştir.
İlk albüm parçası "Circus Love" eşliğinde çıktı sahneye Elif Çağlar. Serkan Özyılmaz'ın piyanoda, Kağan Yıldız'ın bassta ve Onur Alatan'ın davulda eşlik ettiği bir grupla birlikteydi. Hem albümünden parçalarla, hem de sesine de çok yakışan çeşitli yorumlarla renklendirdi gecemizi. "Killing Me Softly" yorumu yine harikaydı. En eski ve en sevilen jazz parçalarından biri olan "Cry Me a River" hakkında biraz konuştu, internette sözlerini aratmak için baktığında Justin Timberlake'in aynı isimli daha yeni şarkısının çıktığından yakındı. 1950'lerde bestelenmiş "Cry me a River" ı çok güzel söyledi. Şarkının sonunda bitirirmiş gibi bir hamleyle Justin Timberlake'in "Cry me a River" şarkısına geçişi de baya iyiydi. Aynı şekilde yakın zamanın hit yıldızlarından Amy Winehouse'un şarkısı "Tears Dry on Their Own" u, şarkının arka planını da anlatarak söyledi (şarkı 1967'de yazılmış "Ain't no Mountain High Enough" un müziği kullanılarak bestelenmiş). Şarkısı esnasında Amy Winehouse'a ve "Ain't no Mountain High Enough" şarkısını kendi yorumuyla baya üst bir noktaya taşıyan Nickolas Ashford'a bir saygı duruşunda bulundu.
Sohbetiyle, şarkılarıyla, en az kendi şarkıları kadar güzel yorumladığı şarkılarla, sempatik tavırlarıyla, birlikte çaldığı müzisyenlerin başarılı sololarıyla harika bir konser dinletti bize Elif Çağlar. Aynı zamanda 2 hafta sonra tekrar Ankara'ya konsere geleceğinin müjdesini de verdi (Four in the Pocket'ın 16 aralık pazar günü Passage'daki konseri).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder