Tim Burton abimizin markalaşmış bir isim olduğu artık su götürmez bir gerçek. O kadar ki günümüzde pastel renkli, gothik öğelerle bezeli, belli bir dozajda mizah içeren yapıtları Burtonvari (bknz. Burtonesk) olarak değerlendiriyoruz. Dolayısıyla herhangi bir filmin bir yerinde Tim Burton'ın ismi geçtiği vakit daha fragmanını bile izlemeden filmle ilgili bir beklentimiz doğuyor, merak ediyoruz filmi. Yani en azından benim için öyle (Abraham Lincoln the Wampire Hunter bile ne kadar kötü gözükse de fragmanından, benim içimde eğlenceli olacağına dair bir umut var). İş böyle olunca, yönetmenliğini yaptığı yeni film Dark Shadows - Karanlık Gölgeler'e de merak içinde, gidebilmek için gün saydık.
Öncelikle filmle ilgili, izlemeyenler için ansiklopedik, wikipediatik ve imdblik bilgiler: Yeni filmimiz ilk defa 1960'larda geçilmiş bir Amerikan pembe dizisinden uyarlama. Tam emin değilim ama sanırım ki hikayeler biraz yakın; tabii Tim Burton 1225 bölüm süren diziyi uyarlamamış, kendi hikayesini çıkarmış aradan. Tim Burton, Quentin Tarantino ve Madonna dizinin çok büyük hayranları olduklarını söylemişler zaman zaman. Johnny Depp, dizinin ana karakterlerinden biri olan Barnabas Collins'e o kadar hayranmış ki büyüdüğünde o olmak istiyormuş (ve çocukluk hayaline kavuşmuş böylece).
Filmin baya güçlü bir oyuncu kadrosu var. Johnny Depp ve Helena Bonham Carter'ı saymaya gerek yok zaten, filmin Tim Burton filmi olduğunu söylediğimiz anda bu iki isim kadroya dahil olmuş oluyorlar zaten. Ana rollerde ikisi haricinde Eva Green ve Michelle Pfeiffer yer alıyor. Oyunculuk bakımından konuşacak olursak bence her iki oyuncu da karakterlerinin hakkını veriyorlar. İlk defa Rorshack olarak tanıdığımız, yeni nesil Freddy Krueger, Jackie Earle Haley de evin tek uşağı rolünde, bir yan rol oyuncusu olmasına rağmen yine iyi bir oyunculuk çıkarmış. Bana öyle geldi ki uygun karakter ve fırsat verilse çok konuşulacak bir karakter oynayabilir gibi (yani insanlar onu Rorshack'tan öte bir karakterle anabilir). Yan rollerde, ailenin öteki üyeleri bence o kadar da iyi birer oyunculuk sergilemediler. Misafir oyuncu kadrosunda ise, konser vermeye gelen Alice Cooper harika bir uyum sağlamış filme. Bir sahnede karşımıza çıkan Christopher Lee ise karakter bakımından çok bir şey katmamış olsa da varlığı ile şenlendirmiş filmi.
----- Bundan sonrası filmle ilgili, izlemeden okumak istemeyenler için ayrım noktası burası. Sadece fikir vermek için; övmeyeceğim filmi.-----

Çok haksızlık da etmemek lazım bir yandan da. Anlattığı kadarını iyi anlatmış diyebiliriz Tim Burton abimiz için. Aynı zamanda hep alışık olduğumuz Burton atmosferini de doya doya yaşatıyor bize. Pastel gothik görkeme doyuyoruz yani. Son birkaç filmde hemen hemen hep aynı tiple aynı karakteri oynayan Johnny Depp de baya farklı bir karakterle çıkıyor karşımıza, kendisini neden sevip takdir ettiğimizi yeniden hatırlatıyor. Aynı zamanda müzik seçimi bakımından bizi mutlu ederken film müzikleri (film için bestelenenler) de bir o kadar güzel (yaşasın Danny Elfman!). Son celsede yüksek beklentileri hayal kırıklığına uğratacak ama Tim Burton sevenlere hoşça vakit geçirtecek ortalama bir film Karanlık Gölgeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder