17 Ocak 2012 Salı

Kutuluş Son Durak


İlk defa tanıştığım Yusuf Pirhasan'ın sanırım ikinci sinema filmi Kurtuluş Son Durak. Kadına şiddeti mizansen yönden veren film, şu sıralar sinemalardaki filmlerden bir hayli değişik bence, ki yazma gereği gördüm. 

Film bana ilk olarak Levent Kırca ve Nevra Serezli'nin başrollerini paylaştığı 'Ne olacak şimdi?'yi anımsattı bana. Kadın şiddetini, apartman ve sokak uzamlarında, özelden genele aktarmaya çalışan filmin kısa özeti şöyle; Kurtuluş Son Durak'taki 'Saadet' apartmanına, sevgilisinden yeni ayrılmış Psikolog ablamız Eylem taşınır. Bunalıma giren Eylem'i, apartmanın diğer kadın sakinleri kaldırır, kendine getirir. Kadına şiddetin kol gezdiği apartmanı adam etmeyi kafasına koyan Eylem, diğer kadınlarla 'pembe fularlarını kuşanır ve harekete geçerler. 

Apartman filmlerini aşırı beğenirim, karakterleri kapı numaraları ile tanıdığımız, açılmayan kapılardaki sakinlerin daha gizemli olduğu filmler çok çekici geliyor. Bu film de aynen öyle tanıtıyor karakterleri. Mizah ile birleşince bu özellik, çok sıcak bir film oluşmuş benim gözümde.  Sakin ve uyumlu renklerin de kullanılması, filmi daha da sıcak bir hale getirmiş. Müzikler, setler de kanımca gayet yerinde. 

Filmde çok birşey olmayınca, her şey oyunculara kalıyor aslında. Bu konuda film bence çok başarılı, Demet Akbağ, Nihal Yalçın, Ayten Soykök, Asuman Dabak, Mete Horozoğlu, Ahmet Mümtaz Taylan beni çok tatmin ettiler oyunculukları ile. Özellikle Nihal Yalçın ve Ahmet Mümtaz Taylan'ı iki kere kutluyorum, çok müthişti. (Özellikle Mümtaz Taylan son zamanlarda hem bu film ile, hem TV dizisi Leyla ile Mecnun ile, hem de Bir Zamanlar Anadolu'da ile favorim net.) Mizahı da, dramı da çok iyi kaldırmışlar karakterler oyunculuklar sayesinde, hiç gözüme batan biryer olmadı.



Film kurgusu ile de beni memnun etti, son dakikaların acelesi midir bilemiyorum, sonlara doğru film bence biraz havalandı, abarttı bazı olayları, bir anda çok özelden genele çıktı. Sonu biraz gözüme battı benim, onun dışında hiçbir sorun yok. Özellikle kadına şiddet ve kadın-erkek eşitliğini, bugünlerde sokaklarda bas bas bağıran bağnaz, yoldan sapmış feministler gibi değil de, teorik olarak tam optimum seviyesinde savunuyor. Kadınların maruz kaldığı şiddeti, nedenlerini, örneklerini ve yapılması gerekenleri film su gibi vermiş izleyiciye. Öyle zehir zemberek bir feminizm havası yok, ki müthiş bi'şey bu. 

Güzel konusu, hoş işleyişi ve harkulade oyuncukla Kurtuluş Son Durak bence izlenecek filmlerden bu ara. Kişisel bir son notum, hanım teyzelerle sinemaya gitmeyi çok özlemişim, her sahnenin öncesi ve sonrasında 'Bu kız ölür, bak şimdi ne olacak?, Vah kızım!' gibi yorumların duyulduğu sinema salonunda çok eğlendim. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder