15 Kasım 2011 Salı

Modern Warfare 3

Yapımcı: Infinity Ward ve Sledgehammer Games.

Çok seneler önce, Er Ryan'ı kurtarmak filmi çıktıktan sonra bir ikinci dünya savaşı filmleri, oyunları furyası başlamıştı. Ardından gelen Pearl Harbor gibi salak saçma şeylerden öte, ünlü seri Medal of Honor Spielberg'in taktiğini çok iyi kavrayarak Medal of Honor: Allied Assault adlı oyunu piyasaya sürdü.

Oyun mükemmele yakındı, müthiş bir soundtrack, harika ve heyecanlı tarihsel sahneler, gerçekçi oynayış ile birkaç sene oyun piyasasını domine etti.

Activision seriye devam ederken daha sonraları şirket içinde anlaşmazlıklar olur ve yazılımcıların bir kısmı, hatta yüzde elliye yakın kısmı, şirketten ayrılır ve Infinity Ward isimli bir firma kurarlar. Firma hemen işlere başlar ve Call of Duty serisi başlar.

Price'lardan Price beğen.
Serinin sloganı, 'Savaş tek kişi ile kazanılmaz.' idi. Medal of Honor'a tepki amaçlı olduğu çok belli olan slogan, Medal of Honor'da genellikle tek bir adamla bütün üssü yokettiğimiz saçma senaryoları eleştiriyordu. Kendi oyununda Infinity oyuncuyu hiçbir zaman yanlız bırakmadı, her zaman bir grup ile savaştığımızı hissederek sundu oyunları. Bence o zamanlar verilmiş en doğru karardı. Terminatör oyunu değildi sonuç olarak, basit bir askeri oynuyorduk savaşta, tek kişi olmamalıydık. Çok da iyi oldu öyle yapmaları.

Medal of Honor ve Call of Duty yıllarca sidik yarışına girdiler. MOH bu yarışta nefessiz kaldı ve yolun yarısında bu işe bir dur dedi. COD artık Single Play FPS'lerinin en iyileri arasında kendi yerini almıştı.

Ta ki, birşey keşfettikleri ana kadar.
İkinci Dünya savaşı baymıştı.


MOH serisi hala Airborne ile devam ederken oyuncular da artık birşeyin farkına vardılar, ikinci dünya savaşının zirilyon oyunuyla artık her cephesini, her görevini oynamıştı. Gitmeyecekti bu böyle.

Infinity Ward bunun üzerine kolları sıvadı ve zamanı 70 sene ileri aldı.

Modern Savaş çağındaydık artık. Rusya ile Amerika arasındaki soğuk savaş çağının yetiştirdiği milliyetçi zihinlerin yaratmaya çalıştığı yeni bir sıcak savaşın altından kalkmaya çalışan Task 141 adlı uluslararası (Genelde İngilizler ama, Tanrı Kraliçe'yi korusun ki.) özel kuvvetlerin maceralarını oynamaya başladık.
Tabi bir yandan Amerika, bir yandan da Rusları oynayarak senaryoya tümüyle hakim olduk.

Oyun patlama yaptı tek cümleyle o zamanlar. Ayrı bir seri kaçınılmazdı. Modern Warfare Call of Duty serisinden sıyrıldı ve kendi yoluna gitmeye başladı.

Helikopterler bile sabunla yıkanır.
Oyun seri olmaya başlayınca da, karakterler yerlerine oturmaya başladı, eski oyunların aksine, bu oyunlarda basit adamlar değildik, zıttına, müthiş, harika, akıllara kazınan harkulade karakterler yaratılmıştı.

Captain Price, Mc. Tavish, Gas, Ghost, Yuri, hepsi birbirinden ilginç, birbirinden güzel, konuşulası İngiliz karakterler. (Yuri hariç) Hepsinin ayrı ayrı fanları çok sayıda zaten sosyal ortamlarda.

Oyunun hikayesinden çok bahsetmek istemiyorum, zira hikaye öylesine değerli ki, her köşesi ayrı bir spoiler. Çok değişik başlamıştı Modern Warfare, herkesi ters köşeye yatırmıştı. İkinci oyun biraz İki Kule tadında aksiyondan aksiyona atladığımız, hikaye açısından çok ilerleme olmayan ara bir oyundu bence, ama son oyun Kralın dönüşü gibi geldi geçti. Mükemmel bir finalle aramızdan ayrılıyor Modern Warfare. Zafer sigarasını hep beraber yaktık oyunun sonunda.

Tom Clancy'yi aratmayacak mükemmel bir politik gerilim, harkulade yaratılmış karakterler, Hans Zimmer ve Brian Tyler, oyucuyu her saniye hayretler içinde bırakan Sinematik sahneler ile tüm zamanların en iyi FPS serileri arasında yerini aldı benim gözümde Modern Warfare.

Çok iyi başladı, daha da iyi bitti. Battlefield 3 manyaklığı olan bu zamanlarda bile sıyrılmayı başardı her şeyden MW3,
senaryonun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha oyunculara göstermiş oldu.

Vidyo oyunu seven herkes bu zevki tatmalı, yoksa çok şey kaçıyor benden söylemesi.

*Battlefield 3'çülere bir lafım. Evet ben de seviyorum BF serisini, ama görsellik her şey değil, anlayın artık bunu.


3 yorum:

  1. Kesinlikle herseyi ayri bir haz veriyor. Uclemeyi LOTR'a benzetmene bayildim, aynen de dedigin gibiydi ikincisinde genellikle aksiyon varken ucuncusude bastan sona bir film gibiydi sanki.

    YanıtlaSil
  2. Genellikle fragmani iyi olan filmleri izledigin zaman genellikle hayal kirikligina ugrarsin ya, onun mw'de basimiza gelmemis olmasina sevindim.

    YanıtlaSil
  3. Fragmandan iyi çıkması beni de çok mutlu ediyor ya.

    YanıtlaSil